7 Aralık 2019 Cumartesi

Pôle Emploi ile Eğitime Katılmak (İş ve İşçi Bulma Kurumu)



Bir süredir Pôle emploi formasyonlarından birine katıldığım için yazılarıma ara vermiştim. Kısa süreli bir formasyon olmasına rağmen tam gün olduğu için epey yorucu geçiyordu, bu yüzden de yazamadım.

Katıldığım formasyon bittiğine göre size bu yazımda nasıl geçtiğinden, bu eğitime nasıl katıldığımdan ve diğer detaylardan bahsedeceğim. Daha sonraki yazılarımdan birinde ise nasıl formasyon bulunur, eğitim masraflarını pôle emploi nasıl ve ne gibi durumlarda karşılar gibi detaylar hakkında bilgiler vermek istiyorum. Bu yazımın gelmesi biraz uzun sürebilir çünkü detaylıca anlatabilmem için detaylıca araştırmak istiyorum. 

Gelelim benim katıldığım formasyona ve detaylarına. Öncelikle evde kendi kendime iş aramaktan sıkıldığım için işçi bulma kurumundaki danışmanımdan mail ile randevu aldım. Randevu günü kendisine bir eğitime katılmak istediğimden, başvurularıma dönüş olmadığından bahsettim.

Benim amacım pazarlama alanında 6 aylık bir eğitime katılmaktı, ancak bu eğitimin masraflarını kendim karşılayamacağımdan bahsettim. Danışmanım, kendim bir formasyon bulabileceğimi, eğer bu konuda bir projem, yeterli isteğim ve motivasyonum varsa ve bunu gösterebilirsem, işçi bulma kurumunun bunu karşılayabileceğini söyledi. Ancak uzun dönem ve pazarlama gibi beyaz yaka yetiştiren bir formasyonun iyi bir fransızca gerektirdiğini, dilersem pole emploi bünyesinde 3 haftalık kısa dönem "Proje Yönetimi" eğitimi olduğunu ve böylece fransızcamın yeterli olup olmadığını ölçebileceğimi söyledi. Söyledikleri mantıklı geldi ve kabul ettim.

İlk olarak bu eğitime kabul edilmek için başka bir gün mülakattan geçtim, neden bu eğitime katılmak istediğime ve kısaca geçmiş deneyimlerime dair birkaç dakikalık görüşme sonrası, kabul edilip edilmediğime dair birkaç gün içinde bilgi verileceğini söylediler. 3 gün sonra kabul edildiğime dair bir mesaj aldım. Bu eğitimin diğer bir iyi tarafı bana eğitim aldığım süre için bir miktar para ödeniyor olmasıydı. Miktar sizin medeni durumunuza, çocuk sayınıza, engellilik durumunuza, herhangi bir başka yardım alıp almadığınıza göre vs göre değişiyor.

Gelelim eğitimin nasıl geçtiğine. Öncelikle sınıfta 12 kişiydik, yani epeyce bir insanın mülakat sonrası elendiğini anladım. Eğitim sırasında 2 kişi iş bulup ayrıldığı için sayımız 10 kişiye düştü. 4 farklı eğitmenimiz vardı. Bilgisayar, iletişim, pedagojik ve proje yönetimi konularında ayrı ayrı eğitmenler geldi. Eğitim sabah 8.45 akşam 16.45 saatleri arasındaydı.

Eğitim boyunca klasik sınıfta hoca anlatsın biz dinleyelim yerine sürekli bizlerin katılım içinde olduğu, hayali projeler ürettiğimiz, haftanın nasıl geçtiğinden, kendimiz seçtiğimiz bir resim ile kendimizi tanıtmamızdan tutun da sunum yaptığımız, grup çalışmaları yaptığımız, herkesin içinde iş görüşmesi provaları yaptığımız bir 3 hafta geçirdik.

Benim için zorlu tarafı bu süre zarfında fransızca anlamak için sürekli odaklanmaya çalışmam, birkaç kişi aynı anda konuşurken anlamakta zorlanmam, özellikle grup çalışmalarında kendi fikrimi söyleyecek cümleleri toparlayana kadar konunun geçmiş olması, herkesin önünde 5 dakikalık hazırlıkla sunum yaparken zorlanmam gibi zorluklar yaşadım ancak herkes iyi niyetliydi ve asla kötü bir harekette ya da sözde bulunmadı.

Dolayısıyla benim için fiziksel olarak olmasa da zihinsel olarak epeyce zorlandığım bir eğitim oldu. Son gün ise işçi bulma kurumundan gelen bir danışman ile birlikte eğitimin değerlendirmesi ve ileriye yönelik nasıl adımlar atacağımıza dair tek tek bir değerlendirme toplantısı yaptık.

Güzel tarafı, ilk kez böyle bir ortamda bulunmuş olmam, kedime güvenimin artması, farkındalık kazanmam oldu. İşte benim 3 haftalık kısa formasyon maceram bu şekildeydi. Eğer sorularınız olursa yanıtlamaya hazırım, eğer sizlerin de bir eğitime katılmak gibi bir isteğiniz varsa mutlaka danışmanınıza bir gidip görüşün derim.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere :)


Pôle emploi ile ilgili diğer yazılarıma göz atmak isterseniz aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz.

İş ve İşçi Bulma Kurumuna Kayıt (Pôle emploi)
İşçi Bulma Kurumu Atölyeleri (Pôle Emploi)



2 Kasım 2019 Cumartesi

Halloween ve Toussaint



Yeni bir tatil günü geçirdik ancak ne olduğunu bilmiyoruz.  "La Toussaint" Katolik kiliselerince Azizler Günü olarak kutlanan dini bir bayram, Batı kiliselerinde her sene 1 Kasım'da, Doğu kiliselerinde ise Hamsin'den sonraki ilk pazar günü kutlanıyor. Bilinen ve bilinmeyen tüm Azizlerin (All Hallows) anıldığı kutsal gün. Arefesi ise Halloween yani bizim bildiğimiz Cadılar bayramı adıyla kutlanıyor.

Her ne kadar bizim bayramımız olmasa da Cadılar bayramını gördüğüm kadarıyla ülkemizde bazı kesimler eğlence olsun diye kutluyor. Halloween'ı Türkçeye çevirirken Cadılar bayramı dediğimiz için bana hep eğlencesine yapılan bir gün gibi geliyordu, aslında dini bir anlamı olduğunu öğrenince biraz şaşırdım. Ayrıca Halloween sadece bizim ülkemizde değil yurt dışında da dini bir gün gibi kutlanmadığını söylemek gerek, insanların kostümler giyip alkollü partiler verdiği, çocukların ise kostümleriyle gece şeker toplamaya çıktığı bir gün. Cadılar bayramı burada da tatil günü olmasa da ertesi günü, yani Azizler günü (Toussaint) tatil günü oluyor.

Bu sene cuma gününe denk geldiği için belki hafta sonunu birleştirip bir yerlere kaçmışsınızdır :)

Fransa'daki diğer tatil günleri ile ile ilgili bilgi almak isterseniz, şu yazımı da okumanızı tavsiye ederim.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere :)

22 Ekim 2019 Salı

Stokomani - Stok Fazlası Marka Ürünler



Fransa'ya geldiğimde, kozmetik, ev eşyası ve özellikle giyim gibi şeylerin Türkiye'ye göre epeyce pahalı olduğunu görünce bir geri dönmek istemedim değil açıkçası. Meyve, sebze pahalılığı ve azlığından da bahsetmek lazım ancak bugünkü konumuz daha çok gıda dışı ürünler üzerine.

Bazen bazı internet siteleri ve ya mağazalar hakkında yazıyor olsam da bunların hiçbirisinden çıkar elde etmediğimi bilmenizi isterim. Sadece kendi deneyimlerim sonucu faydalı olabileceğine inandığım için sizlerle de paylaşmak istiyorum. 

Stokomani de bir mağazalar zinciri, özellikle Paris ve çevresinde ve Alsace bölgesinde yoğunca ve ülkenin güneyinde de yer yer bulunan bir mağaza. Aşağıdaki harita üzerinde nerelerde bulunduğuna dair bir görsel var.


Bu mağazanın mantığı, stok fazlası olan, sezonu geçmiş olan markalı ürünleri normalden daha uygun fiyata satıyor olmaları. İkinci el olmayan, marka ve uygun fiyatlı kozmetik, giyim, dekorasyon ürünlerini ve bir şekilde kutluyorsanız cadılar bayramı, noel vs gibi konseptli ürünleri de bulabileceğiniz bir yer burası. 

Bazen denk gelirseniz gerçekten marka ürünleri %90'a varan indirimlerle alabiliyorsunuz. Örneğin Van marka bir bez ayakkabıyı 5€ gibi komik bir fiyata bulabildik. Özellikle Türkiye'ye tatile giderken ya da yılbaşı, doğum günü hediyesi vs alırken uğrayabileceğinizi düşündüğüm bir yer. 

Bize çok yakın olmadığı için şimdilik bir kere gidebildik. Size yakınlarda olabilir ve bu mağazayı tanımıyor olabilirsiniz diye haber vermek istedim :)

Daha önceden de Fransa'da ikinci el eşya bulabileceğiniz bir dernekten bahsetmiştim, ilgili yazımı okumak isterseniz şuraya tıklayabilirsiniz.


15 Ekim 2019 Salı

Muhabbet Kuşu Sahiplenme



Yurt dışına gelip, hele bir de akrabası yoksa canı sıkılanlardan mısınız? Eşiniz işe giderken siz vakit geçirmeye mi çalışıyorsunuz. Benim için durum tam da böyle...

Evde çeşitli online kurslarla, kitap okuyarak, fransızca çalışarak, yoga yaparak, dışarı çıkıp yürüyüşler yaparak her ne kadar vaktin nasıl geçtiğini anlamasam da tek olmak epeyce canımı sıkıyordu. O yüzden bir hayvan sahiplenmeye karar verdim.

Kedi, köpek sahiplenmek büyük bir sorumluluk gerektirdiği, özellikle tatile giderken bırakacak birilerini bulmanın da zorluğu nedeniyle muhabbet kuşu sahiplenmeye karar verdim. Muhabbet kuşu ya da herhangi bir canlı sahiplenmenin birçok yolu mevcut. 

Bir pet shopa giderek, ya da internet üzerinden evindeki canlıları satan ya da ücretsiz bir şekilde sahiplendiren kişiler bulabilirsiniz.  Kedi, köpek için bazen çeşitli fuarlar düzenlendiği gibi hayvan barınaklarına da gidebilirsiniz. 

Ben tercihimi leboncoin sitesinden tarafa yaptım. Bunun nedeni yavru bir kuş sahiplenmek istiyor olmamdı. Pet shoplarda hem yavru bir kuş bulmanın zor olması hem de kapalı alanlarda, gün ışığı görmeden ve kalabalık olarak büyüyor olmaları nedeniyle insanlara alışmalarının zorluğu idi. Leboncoin sitesinde ise büyük çoğunlukla evindeki kuşları çiftleştirip yavru edinenlerin yavrularını satmasıyla karşılaşıyoruz. Tabi ki evinde büyüttüğü kuşları da satanlar mevcut. 

Önemli olan "jeune perruche" araması yapmanız ve kuşun fotoğraflarını inceleyip gerçekten yavru olup olmadığını anlamanız. Tabi ki anlamak için çeşitli yöntemler mevcut, bunları isterseniz kısaca başka bir konuda anlatabilirim ya da internetten araştırabilirsiniz.

Yine bu yavru kuşlar hem öncelikle ürkek olduğu hem de muhabbet kuşları sosyal hayvanlar oldukları için iki tane birden edinmekte fayda var. Böylelikle siz evde yokken canları sıkılmadan birbirleriyle vakit geçirebilirler. 

Son olarak fiyatına gelecek olursak, pet shoplarda 15-20euro bandında, leboncoin sitesinde ise 5-15euro aralığında bulmak mümkün. Daha pahalıya satan kişiler muhtemelen ya o kuşu eğitmişlerdir ya da kafesi ile birlikte satıyorlardır. Ben ise tanesini 8euroya aldım :) 

Evimizin yeni üyeleri pamuk ve boncuk şimdilik ürkek, tedirgin ve kafesinden çıkmaya pek yanaşmasa da, kaçmıyor ve ısırmıyorlar :) kuş sesi duyduklarında hemen onlar da başlıyor, asla birbirlerinden ayrılmıyorlar. Biri nereye giderse, öteki de oraya gidiyor. Biri yem yerse diğeri de yiyor, çok şapşik ancak çok tatlılar :)


Sizler de bir kuş, kedi, köpek ya da başka bir hayvan sahiplenirseniz fotoğraflarını bana iletirseniz sevinirim. Muhabbet kuşları ile ilgili daha fazla yazı gelmesini istiyorsanız bana yorumlarda yazabilirsiniz. Görüşmek üzere...



21 Eylül 2019 Cumartesi

Les Journées Européennes du Patrimoine (Avrupa Miras Günleri)


Avrupa miras günleri, kısacası Avrupa ülkelerinin müzelerinin, tarihi yerlerin kapılarını ücretsiz olarak açtığı, kültürel etkinliklerin düzenlendiği günler.

Bu sene 21-22 Eylül tarihlerinde gerçekleşiyor. İşte bu günler, bulunduğunuz şehirdeki müzeleri, tarihi yerleri görmek için bir şans. Çünkü yıl boyu para versek bile giremeyeceğimiz tarihi yerler(yapıları bozulmasın diye korundukları için) de özel olarak kapılarını açıyorlar. Özellikle tarihi yerler bir rehber eşliğinde size tanıtılıyor.

Bu günü tarihi açıdan da açıklasam mı, nasıl doğmuş, nasıl oluşmuş diye yazsam mı diye düşünürken, karşıma aslında 2007 yılından beri Türkiye'de de uygulandığı bilgisi çıktı. Açıkçası Türkiye'deyken hiçbir zaman duymamıştım. İşte Kültür bakanlığı sitesinde güzel bilgiler buldum ve aşağıya alıntı olarak eklemek istiyorum. Eğer tarihini okumak isterseniz buyurunuz, yoksa da aşağıdaki bölümü atlayabilirsiniz.

"Avrupa Miras Günleri, 3 Ekim 1985’te, İspanya, Granada’da Avrupa Konseyi Mimari Mirastan Sorumlu Avrupa Bakanları 2. Konferansı’nda Fransız Kültür Bakanı’nın, Fransa’da 1984 yılında başlatılan “Kapıları Açık Anıtlar (Monuments Open Doors)” tasarısının tüm Avrupa’ya yayılmasını önermesiyle ortaya çıkmıştır. Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu’nun da desteği ile 1991 yılında resmi olarak Avrupa Miras Günleri’ni başlatmış olup, Avrupa Miras Günleri’nin Avrupa düzeyinde kutlanmaya başlamasıyla her yıl daha da genişlemiştir. Avrupa Konseyi’nin Eğitim-Kültür, Miras-Gençlik ve Spor Bölümü’nce yürütülen “Avrupa Miras Günleri” etkinlikleri 1999 yılından bu yana Avrupa Konseyi ile Avrupa Komisyonu’nun ortak etkinliği olarak düzenlenmektedir.
Her yıl bir tema belirlenerek, bu tema çerçevesinde düzenlenecek etkinliklerle Avrupa Miras Günleri’ne katılım sağlanması, ülkemizin sahip olduğu kültürel mirasın korunmasına yönelik yaptığımız çalışmaların hem ulusal hem de uluslararası platformda tanıtımının yapılabilmesi, bu konuya verdiğimiz önemin ifade edilebilmesi için önemli bir fırsat oluşturmaktadır."


Türkiye'de gördüğüm kadarıyla her sene farklı farklı şehirlerde bir festival havasında kutlanmış. Yani bütün şehirlerde olmamış, belki de o yüzden Türkiye'deki varlığından haberdar olmamış olabilirim. Daha fazla bilgi edinmek için şuraya tıklayabilirsiniz. 

İşte bu günlerde nereyi ziyaret etmeli diyorsanız, bunu bulunduğunuz şehrin belediyesinin internet sayfasına girerek genişçe bir program bulabilirsiniz. Böylece rehber eşliğindeki gezileri kaçırmamış, nerede ne var görmüş olursunuz. Ben bulunduğum yerin programından ufak bir fotoğraf koymak istiyorum aşağıya fikir edinmeniz açısından. Haydi dışarı çıkıp şehrimizi tanımaya başlayalım :)



16 Eylül 2019 Pazartesi

Fransa'da Sahte İş İlanlarına Dikkat !!


Arkadaşlar önemli bir konu hakkında sizi uyarmak istiyorum. Pôle emploi yani işçi bulma kurumuna kayıt olup, CV'nizi iş verenlere açık hale getirdikten sonra küçük bir tehlikeyle karşı karşıya geliyorsunuz. Kendisini işveren gibi tanıtıp, bu kuruma kayıt olan ve iş arayanların e-mail gibi bilgilerine kolaylıkla ulaşan insanlar bunu kötüye kullanabiliyor.

Bu kişiler, daha doğrusu dolandırıcılar, size direkt e-mailden ulaşıp çok basit, dil bilmeyi gerektirmeyecek, ilan dağıtımı, kira toplanması gibi işler teklif edebilirler. Karşılığında ise iyi maaş vaad edebilirler. İlk olarak düşünmeniz gereken, size Pôle emploi vasıtasıyla ulaştıklarını söyleyip neden direkt e-mail attıklarını düşünün, neden binlerce iş arayan insan varken size güvendiklerini düşünün(özellikle kira toplamak gibi güven isteyen bir iş ilanında), açıkçası üzerine düşündüğünüzde bir çok açık verdiklerini görebilirsiniz. Özellikle yazım ve dil bilgisi hatasını da yaptıkları yazılmış internette ancak bizim anadilimiz olmadığı için o kadar ince detay göremeyebiliriz.

Beni nasıl dolandırabilir dediğinizi duyar gibiyim, o yüzden de üzerine küçük bir araştırma yaptım ve kolayca sonuca ulaştım. Bu insanlar size maaşınızı çekle ödeyeceklerini söylüyorlar, yani ne bir banka hesabı, ne gerçek bir kişi ismi ile karşılaşmayacaksınız.

Sizden ise, örneğin ilan hazırlama işi için ilk malzemelerin parasını sizin ödemeniz gerektiği söylenip, sonra bu paranın çek ile size iade edileceği belirtiliyor. Yani sizden bir çek alınıyor, hiç hesapta yokken bir ödeme yapmış oluyorsunuz. Üzerine bir bardak su içebilirsiniz, çünkü artık bu kişilere ulaşamayacaksınız. Ne bir telefon, ne bir adres, ne bir firma adı... Arkalarında iz bırakmadan gidiyorlar ve sizinle sadece mail yoluyla iletişim kuruyorlar, sahte bir mail hesabı desek daha doğru olur.

İş umuduyla, hele ki fransızcayı bilmeden evden yapılabilecek bir iş umuduyla paranızı kaptırmamanız için sizi uyarmak istedim. Bana kısacık süre içinde bu şekilde 3-4 mail geldi. Dikkatli olmakta fayda var.

Görüşmek üzere, kendinize dikkat edin :)

Evdeyim, Kendimi Geliştirmek İstiyorum, Ne Yapayım?


Bugünkü konumuz sadece Fransa'da olanları değil, herkesi ilgilendiriyor. Ama biz ailesinden, arkadaşlarından uzak olanlar ve evde canı sıkılanlar sanırım bir şeyler yapmaya ihtiyacımız var. Bunun sonucunda ise yeni bir şeyler öğrensek fena olmaz diyorsanız, bugün size ücretsiz online sertifika programlarının birinden bahsedeceğim.

Bu eğitimler İstanbul İşletme Enstitüsü tarafından ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Şuraya tıklayarak internet sitesine ulaşabilirsiniz. İngilizceden, blog yazarlığına, excel kursuna kadar birçok eğitim veriliyor. Kursların büyük kısmı ücretsizken, profesyonelleşmek isteyenlere ücretli olanlar da mevcut. Ancak eminim ücretsiz olanlardan da ilginizi çekecek birçok kurs çıkacaktır.


Aynı anda iki kursa katılabiliyorsunuz ve kurs sonunda yine online olan bir sınava girip başarılı olursanız sertifika alıyorsunuz. Sertifika kodu ücretsiz bir şekilde sizinle paylaşılıyor(bu kodu online platformlarda CV'nize ekleyebilirsiniz) ama eğer yok ben kağıda basılmış sertifika istiyorum derseniz ücreti 70 lira ve evinize gönderiyorlar. Açıkçası elimdeki kağıda basılmış sertifikaları bugüne kadar soran olmadığı için bana kod yeterli geldi.

Kursun süresi ve ne zaman olduğuna gelecek olursak, her iki haftada bir yeni kurs dönemi başlıyor. Katıldığınız her bir kurs 1 hafta sürüyor ve hafta içi her akşam olmak üzere 1'er saat sürüyor. Hocanın anlatacak konusu yetişmediyse süreyi uzatabiliyor. Kurslar genelde akşamları 20-23 saatleri arasında oluyor. Eğer iki kurs üst üste gelirse ya da o gün işiniz varsa tekrarını ertesi gün izleyebiliyorsunuz. Canlı yayınlara katılmanın iyi tarafı hocaya aynı anda soru sorabiliyor olmanız.

Son olarak dersin hocası anlattığı konular üzerine bir ödev veriyor, ödevi yapmak mecburi olmamakla birlikte sınav sonucuna etkisi olduğu için yapılması öneriliyor. Ödevlerin cumartesi öğlene kadar teslim edilmesi gerekiyor. Nihayet sertifika sınavına geliyoruz, sınav pazar günü sabah 11-12 gibi başlayıp pazar gecesi 12'ye kadar sürüyor. Sınavlar test şeklinde ve 30dk kadar sürüyor. Maksimum 30 soru soruluyor, her sorunun puanı ise farklı olabiliyor. Sorular genellikle çok zor olmamakla birlikte dersi dinlemiş olmanız önemli ve gerekli.

Ben şahsen bugüne kadar 4 farklı kursa katıldım. Ve yine bugün 2 kursum daha başlıyor. Kursların süresinin kısalığı nedeniyle size temel bazı şeyler öğretilmekle birlikte, üzerine düşerseniz ilerletebileceğiniz seviyeye kadar getiriyorlar.

Umarım denersiniz çünkü hayatta instagramı tarayıp, başkalarının hayatlarını gözetlemekten başka önemli şeyler de var. Kendini geliştirmek, ilerlemek, amacı olmak ve ona ulaşmanın verdiği hazzı hiçbir sosyal medya programı vermeyecektir.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, kendinize çok çok iyi bakın.

14 Ağustos 2019 Çarşamba

İşçi Bulma Kurumu Atölyeleri (Pôle Emploi)



Son zamanlarda evde fazlaca sıkılınca işçi bulma kurumuna sardım. Daha önceki yazılarında İşçi bulma kurumuna kayıt olma ve ilk görüşme hakkında yazmıştım.

Bugün ise işçi bulma kurumunun başka bir fonksiyonundan bahsedeceğim. Eğer ki CV ve motivasyon mektunu nasıl hazırlanır, yeteneklerinizi nasıl belirleyeceğinizi ya da iş nasıl aranır,
nerelerden aranır, hangi siteler ve hangi kaynaklardan faydalanabiliriz, iş görüşmesine nasıl hazırlanır gibi konularda yardıma ihtiyacınız varsa Pôle emploi atölyeleri bu konularda size yardımcı olabilir. İşçi bulma kurumunun tüm atölyelerini görmek için şuraya tıklayabilirsiniz. Toplamda 11 farklı atölye düzenleniyor.

Ben şimdiye kadar bunlardan iki tanesine katıldım. İlki bir gün süren CV ve motivasyon mektubu hazırlama, bir diğeri ise yeteneklerini belirleme ile ilgili atölyelerdi. Açıkçası ne var bunda Türkiye'deki CV'mi fransızcaya çevirip gönderirim diye düşünmeyin. Çünkü bizde olduğundan çok daha farklı ve açıklamalı bir CV hazırlamak gerekiyor. Motivasyon mektubu ise Türkiye'de hiç yazmadığımız birşey ve motivasyon mektubu olmadan gönderilen iş başvurusundan bir sonuç beklememek gerekiyor. Yani bir iş başvurusunun olmazsa olmazı diyebiliriz.

Tabi ki bu atölyeler %100 fransızca olduğu için en az A2-B1 seviyesi fransızcaya ihtiyacınız var, teknik kelimeler kullanıldığın için başlangıç seviyesi sadece günlük hayatı kurtaranların zorlanacağını düşünüyorum. Çünkü atölyeler kollektif, konuşup, karşılıklı fikir beyan ederek geçiyor. Sadece oturup dinlemiyorsunuz.

Bana soracak olursanız katıldığım bu iki atölye bana epey yardımcı oldu. Özellikle hazırladığım CV ve motivasyon mektubunu yeniden düzenlemem gerektiğini gördüm. Bu yüzden de sizinle paylaşmak istedim.

Bu atölyelere Pôle emploi sitesinden başvurabildiğiniz gibi, danışmanınıza söyleyerek de kayıt olabilirsiniz.

Herkese iş arama sürecinde başarılar....



15 Ağustos Assomption de Marie


Fransa'da yaz sona ererken perşembeyi cumartesiye bağlayıp şöyle uzunca bir tatil yapabileceğiniz dini bayramlardan biri hakkında kısacık da olsa yazalım bugün.

15 Ağustos Katolikler tarafından İsa peygamberin annesi Meryem'in göğe yükselişi olarak kabul edilip dini bir bayram olarak kutlanıyor Fransa'da.

Yani Meryem ananın diğer insanlar gibi ölmeyip, doğdan cennete yükseldiğine inanılıyor.

Bizim için ise bir tatil günü :)

Fransa'nın diğer tatil günlerini görmek için şuraya tıklayabilirsiniz.

31 Temmuz 2019 Çarşamba

Pôle Emploi İle İlk Görüşme



Bir önceki yazımda Pôle emploi'ya yani İş ve İşçi bulma kurumuna nasıl kayıt olacağımızdan bahsetmiş ve genel bilgiler vermiştim. O yazıma şuradaki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Pôle emploi, size ilk toplu görüşme sonrası bir danışman atıyor ve bu danışman siz veya Pôle emploi istemedikçe değişmiyor yani her gittiğinizde aynı kişi ile görüşüyorsunuz, dosyanız tek bir kişi tarafından takip ediliyor.

İşte bu ilk görüşmeyi de bu danışman ile yapıyorsunuz. İlk görüşme veya sonraki görüşmelerin hepsi mutlaka bulunmanız gereken görüşmeler. Randevuya gidemeyecekseniz önceden haber vermeniz gerekiyor.

Gelelim bu görüşmenin nasıl geçtiğine.... Öncelikle varsa CV'nizi yanınızda götürmeniz size yardımcı olacak. Tecrübelerinizi tek tek anlatmaktansa CV'nizi gösterebilirsiniz. Size ne iş yapmak istediğiniz varsa önceki tecrübeleriniz ve diplomalarınız soruluyor. Ya da herhangi bir projeniz varsa ya da bir formasyona katılıp yeni bir meslek sahibi olmak istiyorsanız bunlardan bahsetmeniz gerekiyor.

Eğer fransızcanız iyi değilse ücretsiz bir kurs talep edebilirsiniz. Bunun yanında Pôle emploi sitesinde de bulabileceğiniz baze atölyeler mevcut, CV hazırlama, iş arama teknikleri gibi birçok atölyeye katılabilirsiniz. Bu atölyelere internetten kayıt olabiliyorsunuz ancak danışmanınıza söylerseniz o da sizi kayıt edebilir.

Görüşme sırasında bana Pôle emploi sitesinin bazı faydalı fonksiyonlarından bahsedildi. Formasyon arayacaksam, çevremdeki potansiyel işçi alan firmalar varsa onları nasıl bulabileceğim gibi konular hakkında konuştuk.

Görüşme hem faydalı, hem faydasız geçti benim için, nedenine gelirsek başvurabileceğim herhangi bir iş ilanı sunulmadı ya da ancak ben istersem danışmanıma mail atıp görüşmeye gelebileceğim söylendi. Yani yoksa Pôle emploi sizi aylarca arayıp sormayacak, kendi halinize bırakacak.

Sonuç olarak Pôle emploi iş ararken yanınızda değil, herşeyi sizin yapmanız, kapı kapı çalmanız, her yere CV göndermeniz vs gerekiyor.

Katıldığım iki farklı İşçi bulma kurmu atölyeleri hakkındaki yazım için linke tıklayabilirsiniz.

İş arayan herkese kolay gelsin, bizi zor günler bekliyor...



18 Temmuz 2019 Perşembe

İş ve İşçi Bulma Kurumuna Kayıt (Pôle emploi)



Eğer ki Fransa'ya gelip bir iş bulma niyetindeyseniz, çalışmak istiyorsanız hatta bence çalışmaya niyetiniz yoksa bile günün birinde sosyal yardımlardan yararlanabilmek için İş ve işçi bulma kurumuna kayıt olmanız gerekiyor.

Direkt Pôle emploi'ya gidip orada kayıt yaptırabildiğiniz gibi internet üzerinden siz de kayıt olabiliyorsunuz. Esasında direkt işçi bulma kurumuna gittiğinizde bile size yardımcı olacak birisi oradaki bilgisayarlar üzerinden kaydınızı yapıyor.

Kayıt olmak için öncelikle şuradaki linke tıklayalım. Aşağıda sarı ile daire içine aldığım M'inscrire, me réinscrire yazan yerden kaydımızı yapmaya başlıyoruz.


Artık karşımıza çıkan soruları yanıtlayıp, gerekli bilgileri girdikten sonra aşağıdaki ekranda Démarrer mon inscription yazan yere tıklayacağız.


 Karşımıza şuan çalışıp çalışmadığımız, yardım alıp almadığımızla ilgili bazı sorular gelecek, onlara evet/hayır şeklinde cevap verdikten sonra kişisel bilgilerimizi (adımız, soyadımız, doğum tarihi, adres gibi bilgileri) gireceğimiz ekran gelecek. Gerekli bilgileri doldurmamız gerekiyor.


Ve aşağıdaki bütün etapları tamamladıktan sonra, (ki her birini tek tek göstermiyorum. Site sizi yönlendiriyor zaten) nihayet kaydımızı tamamlamış oluyoruz. En sonunda Validation kısmında sizi bir danışman ile görüşmek için randevu tarihi öneriyorlar, 3 farklı tarih/saatte olan görüşmelerden birini seçebilirsiniz. O tarihlerde uygun değilseniz uygun değilim seçeneğini seçebilirsiniz. Ancak bir danışman ile görüşme yapmadan kaydınızın tamamen bitmeyeceğini bilmelisiniz.


Yine görüşme tarihinizden muhtemelen bir hafta kadar önce sizi topluca yapılan bir atölyeye çağırıyorlar. Bu atölyede size Pôle emploi tanıtılıyor, haklarınız ve yükümlülüklerinizden bahsediliyor. Sorularınız varsa sorabiliyorsunuz ancak onun dışında konuşmanızı gerektirecek bir durum olmuyor. 

Pôle emploi sitesine kayıt olduktan sonra yapmanız gereken en önemli şey her ay düzenli olarak iş arıyor olduğunuzu güncellemek, her ayın sonunda ve diğer ayın ortasına kadar (28'i ile 15'i arası) güncelleme yapmadığınız taktirde kaydınız siliniyor. Bu da demek oluyor ki herşeye en baştan başlayıp bu atölye ve danışmanla görüşmeye sıfırdan başlıyorsunuz.

Bir diğer önemli nokta ise herhangi bir randevuya gidemeyecekseniz bunu mutlaka önceden bildirmeniz gerekiyor. Yoksa kaydınıza sansür uygulanıyor, yani CV'niz işveren tarafından görünmüyor, yeniden randevu almanız gerekiyor. Ve bu durum tekrarlanırsa kaydınız silinebiliyor. 

Açıkçası bu kadar katı kuralların yanında Pôle emploi size direkt iş bulmuyor ya da işi önünüze sunmuyor. Türkiye'de olduğu gibi sizin her yere CV gönderip, başvuru yapıp, görüşmelere gidip iş bulmanız gerekiyor. 

Peki Pôle emploi ne işe yarıyor derseniz, herhangi bir iş bulduğunuzda mutlaka buraya kaydınızın olması gerekiyor. Ya da CV, motivasyon mektunu hazırlama gibi atölyelere katılabiliyorsunuz. Ya da sanırım en iyi özelliklerinden birisi sizin meslek edinme amaçlı bir formasyona katılımınızı sağlanabiliyor. 

Size söyleyebileceğim en önemli şeylerden birisi Fransa'ya herhangi bir iş bularak gelmiyorsanız, burada herşeye sıfırdan başlamanız gerektiği, dil bilmiyorsanız en kısa sürede dil öğrenmeye çalışmanız gerektiği. 

Umarım iş arayan herkes en kısa sürede bu hayaline kavuşur :) 

Pôle emploi danışmanı ile yapılan görüşme hakkındaki yazıma ise şuradan ulaşabilirsiniz. 
Ve katıldığım iki farklı atölye hakkındaki yazım için linke tıklayabilirsiniz.




11 Temmuz 2019 Perşembe

Fête Nationale du 14 juillet (Ulusal Bayram)


14 Temmuz Bastille günü ya da Ulusal bayram Fransa'da her sene kutlanan ve o günün tatil olduğu bir bayram. Fransız ihtilali sırasında önemli eylemlerden biri olan 14 Temmuz 1789'daki Bastille hapishanesi baskını nedeniyle bu tarihte kutlanıyor. 14 Temmuzda baskın sayesinde kraliyetin hükmüyle hapse atılan mahkumlar serbest kalmıştır. Ayrıca bugün mutlak monarşinin yıkılmasının da kutlandığı gündür.


Eminim çok sık duymuşsunuzdur, hatta aile birleşimi yazılarımdan birinde de Fransa'nın üç sloganı olduğunu ve bunları çok sık duyacağınızı yazmıştım. İşte 14 Temmuz bu üç slogan ile anılan Fransız Devrimi'nin başlangıcı da sayılıyor. Bu üç slogan ise; özgürlük eşitlik, ve kardeşlikLiberté, Égalité, Fraternité.


Bu gece kutlamaları izlemek için dışarı çıkmalısınız, havai fişek gösterilerini izlerken boynunuzun ağrıyacağına eminim, yine gündüz müzikler, dans gösterileri, resmi geçitler, Paris'teyseniz uçak gösterileri de sizi bekliyor olacak :) Bu sene her ne kadar pazar gününe denk geldiği için ekstra bir tatil olmayacak ancak Fransa'da 14 Temmuz büyük bir coşkuyla kutlanan bir gün, siz de bundan payınızı alın :)


10 Temmuz 2019 Çarşamba

Tour de France


Fransa'da her sene dünyanın en büyük bisiklet yarışlarından birisi olan le Tour de France bu sene 6 Temmuz - 28 Temmuz arasında gerçekleşiyor. Geleneksek olarak yarışlar Temmuz başında başlıyor. Nedense Tour de France hakkında yazmayı hiç düşünmemiştim ama sonra şansımıza bu sene yaşadığımız şehirden, hatta diyebilirim ki kapımızın önünden geçeceği için yazmaya karar verdim :) Hatta tam olarak da bugün geçecekler, çekebilirsem bol bol fotoğraf ve video çekmeye çalışacağım.


Tour de France ilk kez 1903 yılında düzenlenmiş ve o tarihten sonra her sene devam etmiş. Sadece ikinci Dünya savaşı sırasında ara verilmiş ancak sonrasında günümüze kadar gelmiş bir yarış. Bisiklet yarışı 21 etaptan oluşuyor ve 23 gün boyunca sürüyor. Etaplar gerçekten uzun sürüyor, bu sene en kısa etap 27km, en uzun etap ise 230km sürecek, genel etapların ortalaması ise 150-200km civarında. Aşağıya bu seneki parkurun bir haritasını ekliyorum, kim bilir belki sizin de yaşadığınız şehirden geçeceklerdir :)



Bu sene yarış Brüksel'de başlayıp Paris'te sona erecek. Yarışlarda genelde 20-22 takım yarışıyor ve her takımın 8'er tane yarışçısı oluyor. Etaplardaki ortalaması en iyi olan yarışçı bir sonraki etaba birinci olarak sarı forma ile katılıyor. Yarışlarda farklı farklı sınıflandırmalar oluyor, 26 yaş altı yarışçılar, tırmanış kategorisi, en iyi süre, en iyi puan gibi sınıflar ve farklı puanlandırmalar mevcut. Bu teknik detaylar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz şuradaki linke tıklayabilirsiniz.


Peki bundan bize ne diyecek olanlar için işin eğlenceli kısmına gelelim. Hergün televizyonda France 2 kanalından da canlı olarak belli bir bölümünü izleyebilirsiniz, yarışların yanında turun geçtiği bölgelerin doğal güzellikleri, çevresi, gezilecek yerlerini de gösteriyorlar. Böylece Fransa'yı aslında bir yandan da gezmiş oluyorsunuz. Ama eğerki size yakın bir yerlerden geçiyorlarsa mutlaka gidip görmenizi tavsiye ederim. Çünkü insanlar sokaklara dökülüp çoşkuyla yarışçıların geçişlerini izleyip onlara ortak oluyor. Şansıma bu sene ben de canlı canlı izleyebileceğim :)

Her sene farklı bölgelerde yapılan bu yarışı mutlaka takip edin. Sadece Fransa'nın güzelliklerini görmek için bile izlemeye değer :)



1 Temmuz 2019 Pazartesi

Fête du Cinéma (Sinema Festivali)



Gün geçmiyor ki yeni bir festival karşımıza çıkmasın, daha önceki yazılarımdan birinde de demiştim. Bütün kış sıkıldık şimdi azıcık hareket etme vakti diye. Bu tarz yazılarım pek okuyucu bulmuyor gerçi. Yine de haber vermesi benden, harekete geçmesi sizden :)

Yine bütün Fransa'yı kapsayan bir festivalden azıcık bahsedeceğim. Eğer bu günlerde bu yazıyı okuyanlarınız olursa ve fayadanmak isterse diye yazmak istedim.

Bütün Fransa'da ve bütün sinemalarda 30 Haziran - 3 Temmuz arasında bütün sinema biletleri sinema festivali kapsamında 4euro olacak. Normalde sinema fiyatları 10euro gibi bir fiyata oluyor. Eğer ki gitmek istediğiniz bir film varsa, değişiklik olsun bir sinemaya gideyim diyorsanız fırsat kapınıza geldi :)

Biraz daha fazla bilgi almak için şuradaki internet sitesini de inceleyebilirsiniz.

Herkese iyi seyirler

21 Haziran 2019 Cuma

Fête de la Musique (21 Haziran Ulusal Müzik Festivali)


Bütün kış saat beşten sonra hava kararınca hayat bütün şehirde durduktan sonra yazın gelmesiyle birlikte şehrin biraz hareketlendiğini göreceksiniz. Doğrusu benim gibi kışa girerken bu şehre gelenlerden biriyseniz hayat gerçekten daha da bir karamsar oluyor. Geride herşeyi ve herkesi bırakmışken bir de ruhu çekilmiş, neredeyse ölü bir ülkeye geliyorsunuz. İlk sene ve kış tam bir depresyon havası estirdi benim bünyemde.

Neyseki artık yaz aylarına girmemizle birlikte, havalar çok dah geç kararıyor ve dışarıda biraz daha fazla hareketlilik var. Yine de benim gibi küçük bir şehirdeyseniz akşam 6-7'den sonra pek insan görmüyorsunuz. Sanırım lafı fazlaca uzattım, altı üstü yaz geldi artık festivaller, aktiviteler başlıyor diyecektim :)

Her şehrin kendine özgü festivalleri, eğlenceleri, karnavalları var. Ancak "Fête de la Musique" yani "Müzik Festivali" ülke çapında kutlanan bir festival. Her sene 21 Haziran'da kutlanıyor. Nerede olursanız olun, sokağa çıkmanız, şehir merkezine doğru gitmeniz yeterli. Her köşe başında bir grup, şarkı söyleyen birileri, irili ufaklı topluluklar göreceksiniz. Tabi ki yaşadığınız yere göre büyük konserler görmeniz de olası. Türkçe şarkı söyleyen grupları da göreceksiniz muhtemelen :) Hatta siz bile orta yerde bağıra çağıra şarkı söyleyebilirsiniz, kimsenin birşey demeyeceği, garipsemeyeceği o gündeyiz :)

Müzik festivali bugün olacağı için henüz fotoğraf çekemedim ancak sizin için internetten bulduğum fotoğrafları ekledim, şimdiden iyi eğlenceler herkese, umarım tadını çıkarırsınız :)


13 Haziran 2019 Perşembe

Fransa'da Oturma İznini İlk Kez Uzatmak (Première demande de titre de séjour)



Doğruyu söylemek gerekirse bir ülkede, o ülkenin vatandaşı olarak yaşamıyorsanız kağıt işlerinden başınızı kaldıramıyorsunuz. Biz her ne kadar Türkiye'de devlet dairesine uğramıyor olsak da Türkiye'de yaşayan yabancılar da bizim burada çektiklerimizi çekiyor.

Evet şimdi geldik en elzem konulardan bir tanesine, Fransa'da yaşayan her yabancının mutlaka yapmak zorunda olduğu şey, oturumunu yenilemek. Sağlıktı, ehliyetti, OFII'ydi derken bir yılın nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. Sırada oturumunuzu uzatmak, vize ve OFII'nin etiketinden ziyade oturum kartı almak var. 

Vizeminizin bitimine en fazla 2 ay kala oturumumuzu uzatmak için valilikten randevu almamız gerekiyor. Randevu almak bile zor bir işlem, mesela benim yaşadığım bölgede randevular sadece pazartesi günü saat sabah 10.00'dan sonra açılıyor ve hemen tükeniyor. Fırsatı kaçırdıysanız 1 hafta beklemek zorunda kalabiliyorsunuz ya da sürekli randevusunu iptal eden olmuş mu diye bakmanız gerekiyor.

Size en yakın valiliğe ulaşmak için şuradaki linke tıklayabilirsiniz. Valiliklerin sitelerinin genel görünümü aşağıdaki gibi, kırmızı ile halka içine aldığım Prendre un rendez-vous yazan yere tıklayıp, yönlendirildiğiniz sayfaya göre "Première demande de titre de séjour" diye randevu almanız gerekiyor. 



Ben Bas-Rhin bölgesindeki valiliğe gittim ve orada benden istenen belgeleri hazırladım. Başka bölgelerle karşılaştırdığımda, istenen evrakların farklılık gösterdiğini görüyorum. Yine eşiniz fransız vatandaşıysa ya da türk vatandaşıysa istenen evraklar arasında farklılık var. Bu yüzden benim topladığım evraklar size örnek olsa bile lütfen kendi bölgenizdeki valiliğin istediği evrak listesini bulup orada yazan evrakları toplayın.

Benden istenen evraklar ise aşağıdaki gibi idi, evrakların hem orjinallerini hem de fotokopilerini yanınıza alın mutlaka. Sizden fotokopileri alıp, orjinalleri geri verecekler. (Eşim fransız vatandaşı değil)
  • Pasaporttaki vizenin ve OFII etiketinin olduğu sayfaların fotokopisi
  • Pasaporttaki kimlik sayfasının ve giriş-çıkış sayfalarının fotokopisi
  • Çok dilli doğum belgesi 
  • İkametgahınızı belirten belge, en fazla son 3 aya ait olmalı (üzerinize elektrik, su vs faturası)
  • 3 adet fotoğraf (boyutlar 35mm X 45 mm – standartlar ISO/IEC 19794-5:2005)
  • OFII'de imzaladığımız kontrat ve gittiğimiz OFII eğitimleri sonucu aldığımız katılım belgeleri
  • Eşinizin oturum kartı
  • Eşinizin ve sizin birlikte yaşadığınızı kanıtlayan ve üzerinde ev adresinizin yazılı olduğu size ve eşinize ait 3'er adet belge (üzerinize faturalar, sağlık sigortası kağıdı, iş bulma kurumundan gelmiş olan faturalar, bankadan gelen belgeler gibi)
  • Ve belgelerin olduğu dökümanda yer alan bir form vardı, o formun valilikte doldurulması gerektiği yazıyordu. Onu da yanımda götürüp doldurdum.
Bütün belgelerin fotokopileri ve orjinalleri ile birlikte randevu saatinde eşimle birlikte valilikte olduk. Yine döküman listesinde eşimin de orada bulunması gerektiği yazıyordu. 20 dakika kadar süren evrakların alınması, benim parmak izimin alınması gibi işlemler sonunda bana 6 aylık bir récépisé denilen geçici oturum izni verildi. Ve 6-8 hafta içinde ise kartımın hazır olacağı belirtildi. Bu süre her bölgede farklılık gösteriyor olabilir. Kart hazır olduğunda ise OFII görüşmesinde olduğu gibi 270euro değerinde bir pul alacağız :(

Kartım hazır olunca yine bir randevu alıp, bu pulla birlikte kartımı almaya gideceğim. Oturum kartı ilk uzatma için 1 ya da 2 senelik veriliyormuş. Daha sonra ise 10 senelik olana başvurabiliyorsunuz, ancak fransızca konuşma şartı aranıyormuş. Eşi fransız vatandaşı olanların ise 10 yıllık kartı daha kolay aldığını duydum, ancak bu sadece bir duyum.

Bir sonraki yazımda iş ve işçi bulma kurumuna nasıl kayıt olduğum ve ilk görüşmede neler konuşulduğundan bahsedeceğim. Şimdilik görüşmek üzere...

Güncelleme:
Kartımın hazır olduğuna dair bir telefon mesajını tam 8 hafta sonunda aldım. Randevuya 269€ değerinde bir pul alarak gittim ve kartımı aldım. Tahmin edersiniz ki 1 senelik verdiler. Seneye yine bir ton dökümanla başvurmam gerekecek. Tamamen bir para tuzağı.... 


___________________________________________________________

***Aşağıda Fransa aile birleşimi vizesi ile ilgili paylaştığım konuların hepsinin linklerini toplu bir şekilde kolaylık olması için sırasıyla ekliyorum, üzerlerine tıklayarak okuyabilirsiniz.
  1. FRANSA GERÇEKTEN HAYAL MI?
  2. FRANSA'DA YAŞAYAN ANCAK FRANSIZ VATANDAŞI OLMAYAN BIRIYLE EVLENMEK
  3. CERTIFICATE DE CAPACITÉ À MARIAGE (CCAM), YANI EVLENME EHLIYETI
  4. LA TRANSCRIPTION DE L’ACTE DE MARIAGE VE FRANSIZ AILE CÜZDANI
  5. FRANSA'DAKI TÜRK VATANDAŞI ILE EVLILIK VE VIZE SÜRECI
  6. FRANSA'DAKI TÜRK VATANDAŞI ILE EVLILIK - VALILIKTEN RED ALMAK VE SONRASI
  7. FRANSA AILE BIRLEŞIMI VALILIK ONAYI SONRASI
  8. FRANSA'YA GELDIKTEN SONRA OFII EVRAK GÖNDERIMI
  9. FRANSA'YA GELDIKTEN SONRA OFII GÖRÜŞMESI
  10. EHLIYET (SÜRÜCÜ BELGESI) DEĞIŞIKLIĞI - FRANSA
  11. FRANSA SAĞLIK SISTEMI - CARTE VITALE NASIL ALINIR
  12. OFII FRANSA UYUM EĞITIMI
  13. Fransa'da Oturum Kartı Almak (Première demande de titre de séjour)

7 Haziran 2019 Cuma

Pentecôte (Hamsin Yortusu)



Ve yine bir dini bayram ile ilgili bir yazı yazıyorum. Fransa'ya geleli daha bir sene olmadı ancak gördüm ki bizdekinden daha çok dini bayramları var. Ama biz bir kurban bayramını 9 gün tatil olarak geçiriyoruz o kısmına değinmiyorum :) Burada dini tatiller bir gün, hadi en çok iki gün sürüyor.

Pentecôte nasıl türkçeye Hamsin yortusu olarak çevirildi bilmiyorum ancak fransızcada pentecôte olarak geçiyor. Hamsin Yortusu, Paskalya’dan sonraki 50. günde kutlanır. Onlara göre, Hz. İsa’nın çarmıha gerilip tekrar dirilmesi olan üçüncü gününden sonra gelen 50.gün, Hz.İsa’nınruhunun ‘Havariler’inin üzerine indiği gün olarak kabul edilir. Bugün ‘kilisenin doğum günü‘ olarak da kabul edilir. Bazı şehir ve bölgelerde bugün ve içinde bulunduğu hafta‘bahar bayramı‘ olarak da kabul edilir ve kutlanır.

Pentecôte, her zaman bir pazar gününe denk geliyor ve bazı ülkelerde pazartesi günü de tatil oluyor. Fransa da Lundi de Pentecôte olarak geçiyor.

Kiliseler dışında evlerde, sokaklarda herhangi bir kutlama görmüyorsunuz. Sadece tatil günü olduğu için neredeyse heryer kapalı oluyor. Bu sene ise bu bayram 9 Haziran'a denk geliyor. Pazartesi günü tatil olanlara şimdiden iyi tatiller :)

Diğer tatil günleri hakkında birşeyler okumak isterseniz, Fransa tatil günleri yazımı okuyabilirsiniz.





28 Mayıs 2019 Salı

Des Soldes - Herşeyde İndirim !!!


Yazılarımda genellikle Türkiye ile Fransa'yı karşılaştırıyorum, elimde olmadan yapıyorum bunu aslında. Genellikle avrupa ülkelerinde herşeyin bir zamanı, bir sistemi, bir hiyerarşisi var. İndirim zamanları bile daha öncede belirleniyor, genellikle her sene aşağı yukarı aynı tarihlerde başlıyor. Yani Fransa'da hiç kimse kafasına göre indirim yapıp camına %50 indirim yazamıyor. Haksız rekabeti önlemek için her mağazada aynı dönemde indirimler başlıyor. Bu döneme ise DES SOLDES (indirimler) diyorlar.

Senede bir kere yaz, bir kere de kışın olmak üzere iki indirim dönemi var. Dönem diyorum çünkü indirimler 6 hafta boyunca sürüyor. Önceden kısa süreli başka tarihlerde de indirimler yapılabiliyorken 2014 itibariyle bu yasaklanmış.

Peki bu sene hangi tarihlerde olacak bu indirimler diyorsanız, işte tarihler aşağıda;

2019 yaz dönemi indirim zamanı 26 Haziran - 6 Ağustos arasında olacak. Bunun yanında aşağıdaki bölgelerin indirim zamanları ise farklılık gösteriyor.

Alpes-Maritimes ve Pyrénées-Orientales bölgelerinde 3 Temmuz - 13 Ağustos

Corse-du-Sud ve Haute-Corse bölgelerinde ise 10 Temmuz - 20 Ağustos tarihleri arasında olacak.

Her ne kadar 2020'ye çok var desek de önümüzdeki sene kış indirimleri ise 8 Ocak - 18 Şubat tarihleri arasında olacak (yine bölgeden bölgeye üç aşağı beş yukarı farklılık gösteriyor)

İndirim dönemi genellikle tekstil sektörüne yarıyor, gelişen moda, sezonların kısalması, her gün yeni bir moda akımının başlamasıyla birlikte çılgınlar gibi alışveriş yapar olduk. Daha birini giymeden diğerini almak eskisi kadar zor değil. İşte özellikle Fransa'da bu indirim dönemleri ufak fiyatlara birçok şey alınabiliyor, bu nedenle de insanlar alışveriş yapmak için özellikle bu zamanı bekliyor. (Her ne kadar ufak fiyatlar desem de, yine de euroyu 7 ile çarpmayın)

Fransa'ya yeni gelenlerin, gelecek olanların işine yarayacağını düşündüğüm bir konu. Özellikle önceden yazmak istedim ki, yazlık alışveriş yapacak olanlar varsa biraz daha beklesinler diye.

Bana soracak olursanız, tüketim çılgınlığına kendimizi çok kaptırmayalım. Özellikle de tekstil sektöründe olduğum için, aldığımız bir tshirtün çevreyi aslında tonlarca atık suyla kirlettiğini biliyorum. O tshirt için kaç kişinin günlerce fazla mesaili çalıştığına çok kez şahit oldum. Biz tükettikçe, moda sektörü daha da çıldırmaya, üretmeye devam ediyor. Üretirken, çevreyi kirletmekten, insanları köle gibi kullanmaktan, çocuk işçi, kaçak işçi çalıştırmaktan da çekinmiyor.
Kamu spotu gibi oldu biraz ancak gerçekleri bilip, ona göre tüketmekte fayda var :)


22 Mayıs 2019 Çarşamba

30 Mayıs Yükseliş Günü (Ascension)


Fransa tatil günlerini birer birer ele aldığımdan beri, resmi ve dini tatil konusunda bizden çok geri kalmadıklarını farkettim. Bu sefer yazımı biraz daha erken yazıyorum. Fransa tatil günleri konumu okuduysanız 30 Mayıs'ın tatil günlerinden biri olduğunu görmüşsünüzdür.

30 Mayıs Yükseliş günü yani fransızcasıyla Ascension olarak geçiyor. Bu günün bütün hristiyan ülkelerde kutlandığını söyleyebiliriz, ancak her ülkede tatil yapılmıyor. Her sene Paskalya'dan 39 gün sonra kutlanır ve her sene perşembe gününe denk gelir. Paskalya bayramı konumu okuyanlar, paskalyanın hangi gün kutlanacağının nasıl belirlendiğini hatırlayabilirler, okumadıysanız da şuraya tıklayıp göz atabilirsiniz. Paskalya ile bu dini bayramın birbiriyle ilişkili olduğunu görebilirsiniz.

Ascension, Hristiyanlıkta İsa'nın göğe yükselişi, Tanrı'nın yanına çekilmesi olayıdır. İsanın çarmıha gerildikten yani öldükten 3 gün sonra dirildiğine ve birçok insana görüldükten sonra 40. günde havarilere görünüp, göğe, Tanrı'nın yanına yükseldiğine inanılır. Bu nedenle de bugün, Yükseliş günü olarak kutlanır.

Hristiyanların bu günü nasıl kutladıkları ya da bugünde neler yaptıklarını ufaktan araştırsam da gördüm ki onlar için bizde bayramlarda olduğu gibi malesef bir tatil gününden öteye gidememiş. Sadece dindar kesimin kiliseye gittiği, geriye kalan halkın ise tatil günü olarak geçirdiği birgün. Çalışanların büyük kısmının ise haftasonunu birleştirip, 4 günlük uzun tatil yaptıklarını söyleyebiliriz. Fransa tatil günleri konumu okuyanlar yine, haftasonunu ya da iki tatili birleştirmeye fransızların faire le pont, yani köprü yapmak demek olduğunu hatırlayacaklardır :)

Şimdiden sizlere de iyi tatiller, Fransa'da heryer kapalı olacağı için hazır havalar da güzelken ufak bir piknik yapabilirsiniz, :)


18 Mayıs 2019 Cumartesi

Gelir Vergisi Beyannamesi (Declaration Impot Sur Le Revenu)



Fransa'dan bahsediyorduk, gelir vergisi beyannamesi de nereden çıktı diyenler olabilir. O neymiş diyenler de olabilir. Biliyorsunuz Türkiye'de de gelir vergisi ödüyoruz ancak bunu Fransa'da olduğu gibi seremoni halinde yaptığımızı hiç görmemiştim, o yüzden bu konuya biraz değinmek istedim.

Biraz daha açacak olursak gelir vergisi denilen şey, bir yıl içinde çeşitli şekillerde kazancımız üzerinden ödediğimiz vergi. Ticari bir kazanç olabilir, kira geliri olabilir, maaşımız olabilir. Doğruyu söylemek gerekirse Türkiye'de özel sektörde çalıştığım için, vergi de maaşımdan kesildiği için bu kavramla çok da karşılaşmadığımı farkettim.

Fransa'da ise yılın belli bir döneminde (mesela 2019 yılı için 16 Mayıs mektupla, 4 Haziran ise internet üzerinden yapmak için son tarih idi) herkesin yapması gereken bir prosedür.

Bu sene internetten online yapılabiliyorken, geçen seneye kadar mektup yoluyla yapılıyormuş bu beyanname. Vergi dairesi tarafından sizin adınıza bir form geliyor. (formu merak edenler şuraya tıklayabilirler) Bu form eğer maaşlı çalışansanız ya da emekliyseniz yarı dolu geliyor, yani sizden sadece ek gelirleriniz varsa onları belirtmenizi istiyorlar. Geçen seneye ait elde ettiğiniz miktarı girip, geri gönderiyorsunuz. Geliriniz yoksa bile gerekli yerlese 0 yazıp geri göndermeniz gerekiyor.

Peki biz ilk kez bu işi yapacak olanlar, henüz daha vergi numarası bile olmayanlar ne yapacaklar. Biz vergi dairesine sorduğumuzda, eşime gelen form üzerinde ilk sene için gelirimi birlikte beyan edebileceğimi söylediler. Tabi gelirim 0 olunca çok fazla birşey doldurmaya gerek kalmadı :)
Ancak yine de aşağıdaki iki kutucuğu mutlaka doldurup göndermelisiniz.

Aşağıda Déclarant 2 yazan yere kendi bilgilerinizi giriyorsunuz.


Aşağıda ise eşinizin evlilik dolayısıyla medeni durumunun değiştiğini bildirmesi gerekiyor. Yani Marié yazan yere bir tik atacak, evlilik tarihini ise aşağıdaki Marige yazan yerin karşısına yazması gerekiyor. 2018'in üzerine elle gerçek evlilik yılınızı yazabilirsiniz (tabi ki aile birleşimi için uzun süre bekleyenler için geçerli bu durum)


Daha sonra ise bağlı bulunduğunuz vergi dairesine mektup yoluyla geri gönderiyorsunuz. Hepsi bu kadar :)

Önümüzdeki sene size bir vergi numarası atanacak ve adınıza ayrı bir form gelecek, yine dilerseniz internet üzerinden de beyanname verebileceksiniz.

Bakalım burada daha neler öğreneceğiz :) Herkese kolay gelsin.


15 Mayıs 2019 Çarşamba

Fransa'da Ulaşım Ama Neyle?



Fransa'da şehirler arası ya da ülkeler arası ulaşım hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Şehir içi ulaşıma her şehrin kendine has bileti, kartı ve uygulaması olduğu için genel bilgiler vermek pek doğru olmaz. Ancak şehir dışı ya da ülke dışına çıkmak için ne gibi seçeneklerimizin olduğunu bilmek işimize çok yarayacak.

Tren bileti almak için uğramanız gereken site SNCF(Société nationale des chemins de fer françaisyani devlet demir yolları, ulaşmak için şuraya tıklayabilirsiniz. Öncelikle Fransa'da herşeyden önce tren yolunun en gelişmiş ve en çok tercih edilen ulaşım yolu olduğunu söyleyebiliriz. Trenle ulaşım konforlu ve hızlı olduğu için daha çok tercih ediliyor. Bunun yanında oldukça da pahalı. Ancak kampanyaları takip eder, planınızı aylar öncesinden yapıp bileti alırsanız uygun fiyata bilet bulabilirsiniz. Ancak yakın şehirlere gitmek için (yarım saat- bir saat mesafedeki şehirler) alacağınız biletin ücreti genellikle her zaman aynı oluyor.

Çok sık seyahat edenler için ise aylık abonelikler ya da çeşitli indirim kartlarından almanız epeyce bütçenize fayda sağlayabilir. Bu kartlar bizde olduğu gibi 12-25 yaş arası kartı, aile kartı, yaşlılık kartı, haftasonu kartı, sadece belli bölgeler arası indirim kartı gibi bir sürü seçeneği olan kartlar. Yani eğer ki Paris'te çalışıp Rouen'de oturuyorsanız, hergün tren yolculuğu yapacağınız için mutlaka bir indirim kartı edinmeniz gerekecektir.

Eğerki tren bileti size pahalı geliyorsa ya da otobüs yolculuğu yapmak istiyorsanız, çok daha uygun fiyatlara otobüs seyehati yapabilirsiniz. Fransa'daki otobüslerin az konforlu olduğunu söyleyebiliriz, kendinizi belediye otobüsünde olduğu gibi yer kapma savaşı içinde bulabilirsiniz :) Bir de ülke değiştiriyorsanız sınır kontrollerinde beklemek, pasaportunuzu elli kere göstermek gibi dezavantajları var. Otobüs biletleri fiyatlarını karşılaştıran şu siteye bir göz atmanızı öneririm. Aşağıda ise belli başlı otobüs firmalarının isimlerini bulabilirsiniz. Ouibus, demir yollarına ait olan otobüs firması, Eurolines genellikle ülkeler arası yolculuklar için olan otobüs firması, Flixbus ise genellikle 1-2 saatlik mesefaler için kullandığım otobüs firması. Diğerlerini henüz kullanmadığım için çok fazla bilgim yok malesef.


Diğer bir seçenek ise, bizim Türkiye'de en çok tercih ettiğimiz seçenek de bu, havayolu ile ulaşım. Fransa'da nedense şehirler arası ulaşımda çok tercih edilmiyor, bilet fiyatları da epeyce pahalı oluyor. Bizde olduğu gibi birçok şehirde havaalanı mevcut. Genellikle havaalanlarına tren ya da şehir merkezlerinden kalkan özel havaalanı otobüsleri ile ulaşabiliyorsunuz. Bilet fiyatlarını karşılaştıran şu siteye göz atabilirsiniz. 

Gemi ulaşımı ise denize kıyısı olmayanların kullanamayacağı bir seçenek :) Açıkçası Türkiye'de ancak bir kıyıdan öteki kıyıya gitmek için kullandığımız gemi ulaşımı Fransa'da daha çok bir ülkeden diğer bir ülkeye gitmek için kullanılıyor. Mesela Marsilya'dan Tunus'a, Nice'den Bastia'ya gitmek için gemi yolunu tercih edebilirsiniz. Fiyatlar ise bana göre aşırı pahalı değil. Sizin için şöyle bir site buldum, fiyat karşılaştırmak isterseniz. 

Yaz da yaklaşıyorken bu yazıyı yazmak istedim, malum tatil sezonu geliyor. Türkiye'ye gidemeyecek olanlar için, daha yakın şehirleri ya da ülkeleri görmek isteyenler için, haftasonu kaçamağı yapmak isteyenler için faydalı olabileceğini düşündüm. Şimdiden iyi yolculuklar :)

9 Mayıs 2019 Perşembe

8 Mai Fête de la Victoire (Ateşkeş)



Tüm Fransa'da resmi tatil olarak kutlanan günlerden bir diğerine geldik. Bu yazıyı bir gün gecikmeli yazabiliyorum malesef. Fransa tatil günlerini görmek için ise şuradaki yazıma tıklayabilirsiniz.

Fransa'da ve birçok avrupa ülkesinde 8 Mayıs'ın önemi büyük. 8 Mayıs 1945 tarihi 2. Dünya savaşının bitiş tarihi, yani ateşkesi simgeliyor. Bu vesileyle Fransa'da 8 Mayıs günü La Victoire yani Zafer günü olarak kutlanıyor.

Aşağıdaki kısa videoda Paris'teki resmi kutlamalardan bir kesit izleyebilirsiniz.


2. Dünya Savaşı sırasında asker ve sivil 70 milyona yakın insan öldü. İnsanlık tarihinin en büyük katliamlarından birisinin Avrupa ayağının bitişi Zafer günü olarak kutlanıyor. 

Almanya için küçük bir bilgi vermek gerekirse, 30 Nisan 1945 Hitler'in eşi ve köpeğiyle birlikte intihar ettiği gün olarak tarihte yer alıyor. Hitler yenildiğini ve ateşkes imzalamak dışında bir seçenek kalmadığını anlayınca intihar eder. Tam 8 gün sonra ise Almanya tam teslimiyeti kabul eder ve ateşkes imzalanır. Bu yüzden almanlar için 8 Mayıs, Hitler Almanyası’nın, faşizmin yenildiği, teslim olduğu gün. Almanların bir bölümü için yenilgi, teslimiyet günü, bir bölümü için ise “kurtuluş“ günüdür.

8 Mayıs'ta ateşkes imzalandığı zaman saat farkından dolayı Moskova'da saatler 00.01 olmuştur, işte bu nedenle Rusya'da Zafer günü olarak 9 Mayıs kutlanmaktadır. 

Belirtmek gerekir ki, her ne kadar Avrupa'da ateşkes imzalanmış olsa da savaş Asya'da ve Pasifik Okyanusu'nda 2 Eylül 1945'e kadar devam eder. 2 Eylül'de Japonya'nın ateşkes imzalaması sonucu savaş sona erer. Japon'ya tam teslimiyeti kabul edip, ateşkes imzaladığı için 2 Eylül Japonya'nın teslimiyet günü olarak geçer. 

Belki biraz sıkıcı gelebilir ancak geriye dönüp tarihe baktığımızda insanlığın ne türlü badireler atlattığını, ne denli zorluklardan geçtiğini görebiliyoruz. Bugün burun kıvırdığımız, uğruna üzüntü duyduğumuz şeyler aslında çok da önemli olmayan ufak detaylar. 

Daha derinlere inmeden yazımı burada bırakıyorum :)